İspanyol bir turist İstanbul’umuzdaki Dolmabahçe sarayını gezdikten sonra, saray kafeteryasında soğuk bir şeyler içmek ister. Kendisine servis veren garson turistin kendi ülkesinde de bulunan asitli/gazlı, mısır şuruplu içecekleri sıralaması üzerine; İspanyol turist kendisine sunulan bu içecekleri duyduktan sonra garsona "bu görkemli sarayı yaptırabilen kültürün kendisine ait özel bir içeceği yok mu?” serzenişinde bulunur ve bir hışımla soluğu sarayın en yetkili yöneticisinin yanında alır.
Bu olayın üzerine kurucumuz Sayın Ömer Kaya Dolmabahçe sarayına yaptığı ziyaret sırasında, turistin serzenişte bulunduğu yönetici ile bir vesileyle denk gelir ve hikayeyi ilk ağızdan dinler. Bu sohbet esnasında kendisi de geleneksel mutfağımızın en önemli parçası olan geleneksel içeceklerimiz hakkında bir şey bilmediğini fark eder ve araştırmalarını derinleştirdikçe yüzlerce tarifiyle bir derya olan şurup ve şerbetlerle tanışır. Biraz geç kalmış olmanın mahcubiyetiyle bizden olan bu lezzetleri tekrar orijinaline uygun olarak insanımızla buluşturmaya karar verir.
Unutulmaya yüz tutmuş bu lezzetlerimizi "MAKAM” ve "Şerbetci İbrahim Arif” markalarıyla yeniden hayata döndürür. Bu içeceklerin tarihteki özü olabildiğince korunarak üretilmiştir. Anadolumuzun mucizevi meyvelerinden, bitki kök ve tohumlarından elde edilen bu saray içecekleri, arıtmaya tabi tutulmadığı gibi kimyasal bir işlemden de geçirilmemiştir. Doğal yapısı bozulmadan pastörizasyonu yapılarak sağlıklı cam şişelerde korunması sağlanarak en faydalı yönü ile sizlerin beğenisine hitap edecek derecede zevkli bir forma kavuşturulmuştur.
Bu çalışmalara paralel olarak içerisinde aspartamlı, glikoz ve mısır şuruplu, yapay aromalı, renklendiricili, kimyasal koruyucular içermeyen, bağımlılık yapmaya bir Doğal ve Sağlıklı ürün markası ile günümüz tatları dikkate alınarak "Plantae” markası hayata geçirilmiştir.
Bizden olan bu tatları güvenle ve Afiyetle Tüketiniz.
Makam İçecek Gıda ve Dış Ticaret A.Ş.
Geleneksel Tatlarımızın Tarihçesi;
Osmanlı Saraylarının en ihtişamlı dönemlerinde, özellikle Topkapı Sarayı’nın yapımından sonra (1478), Has Mutfak denilen bölümde sarayın en ünlü aşçı ustaları (Üstüdan-ı Matbah-ı Has) tarafından Padişahın yiyecek ve içecekleri hazırlanırken şifalı şurup ve şerbetlerin önemini görür. Anadolu'nun dört bir yanından getirilen binbir çeşit bitki kök ve tohumlarından, çiçek ve meyvelerinden elde edilen bu şurup ve şerbetler, binbir derdin devası olarak hazırlanır padişahın hem sağlıklı hem de mutlu yaşaması sağlanırdı. Padişah içeceği olarak ünlenen şurup ve şerbetler kısa bir sürede sarayların tümünde ve dışında yaygın olarak kullanılmaya başlar ve bu şifalı şuruplar/şerbetler paşaların, beylerin zarif içecekleri haline geldiler. Bu içecekler altın tombaklarda sunulacak kadar itibara kavuşurlar.
Osmanlı topraklarındaki İngiliz seyyah ve sefirler bu ürünü, kendi dillerine doğrudan şerbet (sherbet) olarak aktardılar. Ünlü yemek tarihçisi Alan Davidson’a göre Osmanlı-Bizans-Venedik ilişkileri döneminde şerbet İtalyan mutfağına ‘’Sorbetto’’ olarak girdi. Fransızlar da şerbeti İtalyanlar’dan öğrenerek ‘’Sorbet’’ adını verdi ve karlı–buzlu şerbetin benzeri olan buzlandırılmış şerbeti geliştirdi. Günümüzde halen Avrupa’nın seçkin sofralarında bu Osmanlı saray içecekleri zevkle kullanılmaktadır.
POLİTİKA
Alkolsüz İçecek Sektöründe Meyveli İçecek üreterek dünya markası olma yolunda ilerleyen MAKAM İÇECEK GIDA VE DIŞ TİCARET AŞ, tüm tasarım, geliştirme, üretim, depolama, satış ve dağıtım faaliyetlerini; Kalite, Gıda Güvenliği ve Müşteri Memnuniyeti çerçevesinde gerçekleştirmeyi hedefler. Tüm yasal gerekliliklere, ulusal ve uluslararası standartlara bağlı kalmayı, tüketici ve müşterilerinin şimdiki ve gelecekteki istek ve beklentilerini karşılayacak şekilde sağlıklı ve kaliteli ürünler üretmeyi hedeflemektedir.
Türk Gıda Kodeksinin ilgili hükümleri, HACCP, FSSC ve Helal sertifikanın tüm gereklilikleri çerçevesinde üretim yaparak güvenilir gıda üretimini sağlamak,
Sahip olduğumuz sorumluluk bilinci içinde sağlıklı ortamlarda sağlıklı ve güvenilir ürünler temin etmek,
Üretimin tüm aşamalarında ölçüm ve önlem ilkelerini birleştirerek yasal zorunluluklara ve spesifikasyonlara uygunluğun sürekli hale getirilmesini sağlamak,
Personelimizi sürekli eğiterek, kalite ve gıda güvenliği hakkında bilinçli ve sorumluluk sahibi, eğitimli ve kalifiye personelle çalışmak kalite ve gıda güvenliği politikamızdır.